TÜRK HARB-İŞ İŞÇİLERİ HÜKÜMETİN TEKLİFİNİ PROTESTO ETTİ

TÜRK HARB-İŞ İŞÇİLERİ HÜKÜMETİN TEKLİFİNİ PROTESTO ETTİ

Eskişehir’de Türk Harb-İş üyesi işçiler toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin teklifini protesto ederek konfederasyonları Türk-İş’i göreve çağırdı. Harb-İş Eskişehir Şubesi üyesi işçilerin Ulus Anıtında gerçekleştirdiği eyleme Kristal-İş Şeker-İş ve Demiryol-iş işçileri ve yöneticileri de katıldı.

Sendikalarının önünde toplanıp Ulus Meydanı’na yürüyen işçiler “İş ekmek özgürlük” ve “direne direne kazanacağız” sloganları ile meydanı doldurdu.

Türk Harb Sanayii, Savunma ve Güvenlik Çalışanları Sendikası Türk Harb-İş 700 bin işçi üyesiyle birlikte ülke genelinde artan enflasyon ile birlikte yayılan geçim sıkıntısına karşı hükümet ile toplu iş sözleşmesini sürdürmeye devam ediyor.

“Cüzdan boşken hükümete oy yok”

Geçim sıkıntısı ve buna karşı hükümetin verdiği teklife tepki gösteren işçiler “Cüzdan boşken hükümete oy yok” sloganları atarken açıklamasını okumadan önce söz alan Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, “Savunma sanayii işçisi evinin kirasını ödeyememeye, çocuğuna harçlık verememeye, markete giderken korkmaya mahkum değildir” dedi. İşçiler pankartlarının önüne boş tebcerelerini ve market arabalarını yerleştirdi.

"Son on yıl içerisinde eriyen maaşlarımız yoksulluk sınırının altında kalmaya başlamıştır."

Aileleriyle birlikte 2,5 milyon kişinin bu sözleşmeden çıkacak kararı beklediğini belirten Türk Harb İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, "Artan enflasyona bağlı olarak ülkemizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılar ve maaşlarımızda yaşanan erime ortadadır. Son on yıl içerisinde eriyen maaşlarımız yoksulluk sınırının altında kalmaya başlamıştır. Kredi kartı borcumuzu ödemekte, çocuklarımızın eğitim giderlerini karşılamakta, kiramızı ödemekte zorlanırken, gelirimiz giderimizden az iken ve artık geçinmek için ek iş arama düşüncesine girmişken tüm mal ve hizmetlerin fiyatının günaşırı artacağı ortadayken, bu yıl kamu işçileri olarak büyük umutlarla beklediğimiz 2023 yılı görüşmeleri şu ana kadar bizler için büyük hayal kırıklığı noktasına gelmiştir." dedi. 

"Yaşanan krizlerde bedeli emekçiler olarak her zaman ilk bizler ödemek istemiyoruz."

Türk İş Başkanı Sayın Ergün Atalay'ın görüşmelerin 20 Ocakta başladığını ilan etmesinden bugüne kadar Türk İş ve Hak İş'in Hükümete teklifi açıklanmış; ilk altı ay için Yüzde 15 refah payı + yüzde 45 zam istenmiş ve bu teklifin büyük mağduriyet yarattığını ifade eden Atak şunları söyledi: "Bu yetersiz rakamlara rağmen Türk İş'in 13 Nisanda kamuoyuna duyurması ile ortaya çıkmıştır ki Hükümet beklentilerin çok uzağında bir teklifile masaya gelmiş adeta kamu işçisini yok saymıştır. İşçiler açısından hiçbir sorunumuzu çözmeyecek olan bu teklifi kabul etmemiz mümkün değildir. Bu teklifi yapanların ya ülke gerçeklerinden habersizler ya da işçi sınıfının sabrını zorlamak istemektedirler. Yıllardır süren olumsuz ekonomik tablo nedeniyle maaşlarımızın açlık sınırı ile arasındaki makasın kapanmasına bizler artık bıktık ve yeter diyoruz. Yaşanan krizlerde bedeli emekçiler olarak her zaman ilk bizler ödemek istemiyoruz. Bıktık ve yeter diyoruz. Ekmeğimizin küçülmesini küçültülmesini kabul etmiyoruz. Bıktık ve yeter diyoruz.Çünkü tüm kamu emekçileri sadece enflasyona endeksli yapılan ücret artışlarının yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir. Sürekli olarak ifade ettiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı "sıfır” zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Kalıcı olan ise insanca yaşamaya yetecek bir ücret mücadelesidir. Bunun da yolu en düşük kamu emekçisinin emekliliğe yansıyan temel gelirinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir."

"Taleplerimizin yerine gelmesi için emek mücadelemizi sonuna kadar hep birlikte sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."

Bugüne kadar işçileri rahatlatacak tekliflerin kabul edilmediğini aktaran Hasan Atak, gelir vergisi dilimlerine dikkat çekti: "Bunun en çarpıcı örneği gelir vergisi dilimleridir. Vergi dilimlerinde kamu emekçisi yılın başında aldığı maaşın, yılın daha ortası olmadan erimeye başlaması ayıbı ortadan kaldırılmamıştır. Vergi dilimi tutarlarının günün koşullarına göre yıllardır söz verilmiş olmasına rağmen düzenlenmemesi sebebiyle kamu emekçilerinin yılın başında ceplerine giren ücret birkaç ay içinde yine azalmaya başlayacaktır. Bu değişiklikle kamu emekçisinin maaşının sadece birkaç ay daha geç erimesi sağlanmış; yani soygun baki kalmış, oranı değiştirilmiştir. Bu nedenle kamu emekçilerine karşı oynanan adeta bir ortaoyunun bir kayıkçı kavgasının bir an önce bitirilmesini sendikaların ve sendikacıların üyelerinin talepleri doğrultusunda gerçek mücadelelerini alanda göstermeleri gerektiğini sizlerin huzurunda ilan ediyoruz."Hasan Atak son olarak kendilerini temsil eden Türk-İş'e üyeleri adına şu şekilde seslendi: "Hükümetin hiçbir işçiyi mutlu etmeyecek gerçeklerden tamamen uzak olan bu teklifi kesinlikle kabul edilmesin. Yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az yüzde 15 refah payı + yüzde 45 zam artış oranları kadar zam yapılsın. Bu tekliften taviz verilmesin. Temel ücret üzerine sosyal yardımlar, ek ödemeler, gelir vergisi düzenlemesi kriterler ile giydirilmiş ücretler belirlensin. Türk-İş'in taleplerinin tavizsiz hayata geçirilmesi için üretimden gelen güç her alanda kullanılsın. Ülke genelinde sesimizi duyurmak noktasında geniş çaplı bir eylem planı hazırlansın. Buradan hükümete çağrımız ise ivedilikle tekliflerini geri çekerek gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, kabul edilebilir, geçim sıkıntımızı ortadan kaldıracak yeni bir teklifi masaya getirmeleridir. Kamu emekçilerini açlığa, sefalete, yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm eden yalancı enflasyon oranlarını ve zamları kabul etmiyoruz. Taleplerimizin yerine gelmesi için emek mücadelemizi sonuna kadar hep birlikte sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."