REAL MADRİD İSTERSE GİDERSİN

Bazı oyuncular vardır, topu verişi ile ne kadar büyük olduğunu, topu alışı ile de daha ne kadar büyüyeceğini gösterir. Arda Güler’e Cruyff felsefesinin nokta oyuncusu diyebiliriz. Tekniği ile zekasını bu kadar özel harmanlayan çok nadir futbolcular vardır ve Arda Güler’i, Arda Güler yapan unsurda budur. Bu unsura çok nadir oyuncular sahip olduğundan Real Madrid gibi bir dev, reddedilmeyecek bir teklif ve hiçbir yerde örneği olmayan ikna kabiliyeti ile kapınızı çalar. Real Madrid’in şu an ki kadro yapılanmasından dolayı mıdır bilmiyorum ama birçok kitle oyun tarzını Luka Modriç’e benzetiyor. Ben bu benzetmeye asla katılmıyorum. Ne profil olarak, ne tarz olarak, ne de baskın özellikler göz önüne aldığımızda şuan Modriç gibi olmaması bir kenara, Modriç’e evrilmesi bile zor olduğunu düşünüyorum. Modriç’in en göze batan özelliği çabukluk iken Arda’nın çabukluk potansiyelinin bu düzeyde olduğunu söyleyemeyiz. Bana göre Arda, Modriç’ten daha çok Mesut Özil’e daha yakın bir futbolcu. Pasör yetenekleri, oyuna hakimiyeti ve tempo belirleyebilmesi ile Türk Milli takımının zamanında kazanamıdığı Mesut Özil’i kendisi yarattı diyebiliriz. Şunu da belirtmek gerekir ki Arda Güler, Modriç gibi savunmadan top çıkarıp hücuma yön veren değil, hücumu yönlendiren oyucu olmalıdır. Çünkü Arda Güler, Modriç tarzı oyunculara göre skora daha fazla etki edebilecek düzeyde. Bu farkındalığı Arda Güler’in elinden almak hiç mantıklı olmaz. 
Arda Güler’in, Real Madrid’e transferi konusuna gelecek olursak en başta şunu belirtmem gerekir, bu transfer iki taraf içinde riskli transfer. Birçok transferin avantajları ve dezavantajları elbette olmak zorunda fakat bu transfer iki tarafında beklentilerinin aynı olduğu bir transfer midir ondan emin değilim. Öncelikle dezavantajları ile başlamak isterim çünkü bu yetenekli genç çocuk bizim için Real Madrid’e giden bir futbolcudan daha fazlası. Türkiye futbolu ve Türkiye futbol piyasası açısından bir umut kaynağı aynı zamanda. O açıdan en büyük arzum Ancelotti’nen geç olmadan ne kadar büyük bir oyuncu transfer ettiklerini anlamasıdır. Arda Güler gibi oyuncular oynadıkça gelişir fakat oynamadıkça normal gerileme düzeyinden fazlasını yaşarlar. Real Madrid’in oyuncu kalitesi ve oyun stratejisinden dolayı Arda Güler’i nasıl oynatacakları ve hangi mevkide oynayacağı beni endişelendiren hususlardan biri. Orada ne kadar rahat bir oyun sergileyeceğini Ancelotti’den bağımsız düşünemeyiz. Çünkü REAL Madrid çok güçlü bir yapı. Bu yapı öyle bir yapı ki kolay kolay bu takımdan bir oyuncu satın almak çok zor. Real Madrid’in kalmasını istediği oyuncu Real Madrid’de kalır. Bu yapı öyle bir yapı ki zamanında UEFA’ya karşı çıkarak kendi ayrı ligini oluşturma girişiminin başını çekmiş bir yapı ve bu yapı hatayı asla kabul etmez. Bir, iki maç kötü oynarsan 3. Maçında ilk 11’de çıkmak imkansızdır. Bu sebepten dolayı Real Madrid’in geliştirici bir takım olması ne kadar mümkün olur emin değilim. 
Tam burada avantajlarına geçecek olursak Real Madrid’in yeni bi kadro yapılanması ve Arda Güler’inde bu yapılanmanın büyük bir parçası olacağını söyleyebiliriz. Son 2 yıldır geleceğini temelini oluşturmaya çalışan Real Madrid, bu değişimi o kadar dengeli yapıyor ki sadece şaşkınlıkla izliyorum. Bence Real Madrid kadrolarında dünyanın 23 yaş altı ilk 10 oyuncusundan 6’sını kadrosunda bulunduruyor. Bunu futbol tarihinde kaç takım gerçekleştirdi bilmiyorum ama 6 oyuncu çok korkutucu bir sayı. Bu oyuncuları kendi mevkilerinin en tecrübeli ve başarılı oyuncuları ile harmanlaması Arda Güler’in ikna olma sebeplerinin başarısız olma ihtimali yok. Ancelotti’ye bu konuda güvenmek gerekir. Çünkü oyuncularını yıldızlaştırmasını çok iyi bilir ve kurdukları bu genç kadro bu açılan çok şanslı.
Velhasıl kelam bu tartışmadan tek bir sonuç çıkar, Real Madrid isterse gidersin.