NEBİ HATİPOĞLU'NUN BAŞARI HİKAYESİ, EUROPEN İŞÇİLERİ İÇİN İSE YOKSULLUK HİKAYESİ

NEBİ HATİPOĞLU'NUN BAŞARI HİKAYESİ, EUROPEN İŞÇİLERİ İÇİN İSE YOKSULLUK HİKAYESİ

Son haftalarda Türkiye siyasetinin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Nebi Hatipoğlu gündemdeki yerini koruyor.  2023 genel seçimlerinde İyi Parti’den Eskişehir milletvekili olarak meclise giren Hatipoğlu, 6 ay geçmeden partisinden istifa edip Akp’ye geçmesiyle büyük ses getirdi. İyi partide devam eden çalkantıların fitilinin bu istifayla çekildiği söylenebilir. İstifasının hemen ardından Hatipoğlu'nun büyük ortağı olduğu Europen Endüstri İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne Sanayi Bakanlığı'ndan 1.3 milyar liralık teşvik verildiği ortaya çıktı. 14 Mayıs seçimlerinden önce yerel bir televizyon kanalına konuk olan Nebi Hatipoğlu, kendisine yöneltilen “Seçim sonrası AKP’ye geçer misiniz ?” sorusuna “Ne işim var benim AKP’de ben İyi Partide siyaset yapacağım” yanıtını vermişti. Şimdilerde ise AKP teşkilatı Hatipoğlu’na hoş geldin partileri düzenliyor ve yerel seçimlerde AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak ismi en çok anılan kişilerden biri de bizzat kendisi. Cumhur İttifakı partilerine ziyaretler gerçekleştiren Hatipoğlu, esnaf ziyaretlerine de hız kesmenden devam ediyor. Yerel seçimler için startı şimdiden vermişe benziyor. 
Kurulduğu günden bugüne sürekli büyüyen ve gelinen noktada şaşırtıcı bir büyüme gösteren Europen, 2022 yılında halka arz edilirken törende konuşan Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun da “bir başarı hikâyesi” diyerek bu büyümeye dikkat çekiyordu. Buradan bakıldığında kapitalist sistem içerisinde bu tip büyümeler çok şaşırtıcı bulunmayacaksa da aynı zamanda bir milletvekili olan Europen patronu Nebi Hatipoğlu’nun siyasi partiler arasındaki geçişi gözlerin bu fabrikaya çevrilmesine neden oldu. 1500’ün üzerinde işçinin çalıştığı ve burjuvazinin “bir başarı hikâyesi” diye bahsettiği bu fabrikada işçi sınıfı için hiç de parlak olmayan bir hikâye yazılıyor.

HATİPOĞLU NE YAPARSA YAPSIN AMA EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI VERSİN!

Eskişehir’in emek gündemini yakından takip edenler Europen’de sürekli bir işçi sirkülâsyonu yaşandığını, işçilerin hem çalışma koşullarından hem de aldıkları ücretlerden memnun olmadıklarını bilirler. Şirket sürekli büyürken, işçilere düşen payın sürekli küçülmesini, patronlarının İyi Parti’den AKP’ye sansasyonel bir biçimde geçişlerini Europen işçileriyle konuştuk. 
Görüştüğümüz ve yaklaşık 1 seneyi geçkin bir süredir Europen’de çalışan bir işçi fabrikaya dair en büyük şikâyetinin molalarını kullanamaması olduğunu söyledi. “Molalarda doğru düzgün dinlenemiyoruz. Sigara çay içecek vakit bile yok. Durmadan çalışmamızı istiyorlar. Dur durak bilmeden, dinlenmeden çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Hafta tatilimiz sözde Pazar günü diyen işçi “Neredeyse her Pazar zorunlu mesaiye kalıyoruz. Eşimin, çocuğumun yüzünü unuttum. Günde 12 saat çalıştıktan sonra zaten herhangi bir şey yapacak, yaşayacak bir vakit de kalmıyor “ dedi. Öte yandan mesai ücretlerinin elden ödendiğini de ekleyen işçi, bu durumun emekli maaşlarını da etkileyeceğini düşünüyor. Nebi Hatipoğlu’nun hangi partide siyaset yaptığıyla ilgilenemediğini belirten işçi, konunun fabrika içerisinde çok fazla gündem olmadığını kaydetti. “Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz, onun dışında belediye başkanı mı oluyor vekil mi oluyor umurumuzda değil” diyerek sözlerini tamamladı. 

ZORUNLU MESAİLER ADET OLDU!

“Her gün ve her Pazar günü 12 saat asgari ücrete çalışıyoruz” diyerek sözlerine başlayan bir başka işçi ise “Fazla mesai ücretlerini elden alıyoruz, mesailerimizi sigortaya yansıtmadıkları için geleceğimizden çalıyorlar”  dedi. Ustabaşı ve şeflerin baskısından bahseden işçi “Bizlere çocuk azarlar gibi bağırabiliyorlar” dedi.  İş performanslarından bağımsız olarak müdürler ve ustabaşlarının baskılarından bıktıklarını ifade eden işçi bu durumun kendisini en çok rahatsız eden şey olduğunu kaydetti. “Fabrikada ağır bir çalışma düzeni var zaten” diyen işçi “bir de bu kişilerin yaptığı mobbinge maruz kalmak iş yerini tamamen çekilmez kılıyor” şeklinde konuştu. Hatipoğlu’nun vekil olması bizim için bir anlam ifade etmemişti diyen işçi “Anca seçim zamanı gelip oy istemesini biliyor, vekil oldu da ne oldu? Beş kuruş faydasını görmedik. Parti değiştirmesi de bizim için pek bir anlam ifade etmedi. Çok fazla konuşan yok. Zaten bunları konuşacak zamanımız da yok” diyerek sözlerini tamamladı. 
Europen’de ki çalışma koşullarının ağırlığından bahseden bir diğer işçi ise sendikalaşmak istediklerini ve bunun söylentisinin bile Hatipoğlu’nu tedirgin ettiğini söyledi. Uzun çalışma saatlerinden, düşük ücretlerden bıktıklarını belirten işçi “birkaç arkadaş bu gidişata dur demek istedi. Şimdiki çalışma koşullarımızı sendika bir nebze olsun rahatlatacaktı. Fakat bu arkadaşlarımız hemen işten atıldı. Bu girişimimiz de böylece başarısız oldu. Zaten en ufak itirazda bile bizlere kapının önü gösteriliyor” ifadelerini kullandı. Nebi Hatipoğlu’nun geçmişte yaptığı bir röportajı hatırlatan işçi “Organize Saniye Bölgesi civarına konut öneriyor, konteynır öneriyor. İstiyor ki; işçi 7 gün 24 saat elinin altında olsun.  Bizim iş hayatımızdan başka hayatımızın olmamasını istiyor. Devamlı ona çalışalım istiyor. Kütahya’da yeni fabrika açıyor ancak bize gelince sigortamızı eksik yatırıyor. İş-kur’dan da işçi alıyor. O, her yerden kar elde ederken biz işçilere ise daha çok sefalet, daha çok yoksulluk düşüyor” şeklinde konuştu. 

BAŞARI HİKAYESİ, AMA KİMİN?

Burjuvazinin kendi adına yazdığı başarı hikâyelerinin arka planında görmeye alıştığımız işçiler için korkunç çalışma ve yaşam koşulları Eskişehir’de burjuvazinin gözdelerinden olan ve klikler arası bir paylaşım kavgasının simgesi haline gelen Nebi Hatipoğlu’nda vücut buluyor bu sefer. İşçilerin örgütlenmesini engellemek, emeklerini her gün artan bir şekilde sömürmek Europen’de de sıradanlaşmış bir durumda artık. Siyaseten işgal ettiği yerle burjuvazinin ikiyüzlülüğünü ortaya seren bu örnek, işçilere kurtuluşun meclise hangi milletvekilinin hangi partiden gittiğinde değil kendi öz güçlerinde olduğunu kanıtlıyor.