KÜPELİ "İŞ BEĞENMİYORLAR" DEDİ EMEP ESKİŞEHİR İL BAŞKANI CEREN KÖKOĞLU CEVAP VERDİ

KÜPELİ "İŞ BEĞENMİYORLAR" DEDİ EMEP ESKİŞEHİR İL BAŞKANI CEREN KÖKOĞLU CEVAP VERDİ

Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'nün verilerine göre Eskişehir'de 28,860 işsiz olduğunu belirten Küpeli, her yıl 2000 yeni işçi ihtiyacının karşılanamadığını ifade etti. Sanayi tesislerin kapasitesinin altında çalıştığını dile getiren Küpeli, işçi bulunamamasını "iş beğenmeme, daha kolay yorulmadan çalışmak isteme" olarak yorumladı. İşsizlik ve kötü çalışma koşullarına karşı tepki gösteren Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu ise işçilere çağrıda bulunarak, "Birleşelim, örgütlenelim, değiştirelim!" dedi. Çalışanların insanca çalışma ve yaşama koşulları talep ettiğini vurgulayan Kökoğlu, sanayicilere de ücretlerin yoksulluk sınırının üzerinde olması ve insani çalışma koşullarını sağlamaları çağrısında bulundu.

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlunun açıklaması ise şöyle, 

"29 Ocak sabahı yeni bir haftaya basından Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli’nin açıklamalarını takip ederek başladık. Sayın Küpeli açıklamasında, Eskişehir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nce son açıklanan verilere göre Eskişehir’de 28 bin 860 işsiz bulunduğunu Eskişehir sanayisinin ise her yıl 2000 yeni işçiye ihtiyaç duyduğunu ancak işçi bulunamadığı için tesislerin kapasitesinin altında çalıştığını vurguluyor. Bu durumun büyük bir tezat oluşturduğunu düşünen OSB Başkanı bu tezadın sebebini ise “iş beğenmeme, daha kolay yorulmadan çalışmak isteme” olarak tespit ediyor. 
Nadir Küpeli bulunduğu yerden bu tespitleri yaparken biz de kendi bulunduğumuz yerden Eskişehir işçi sınıfı için sunulan ve beğenilmemesi eleştirilen koşulları anlatalım istedik. Türk İş’in verilerine göre açlık sınırının 14 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 47 bin lirayı aştığı memleket koşularında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde ortalama ücret ne yazık ki asgari ücret seviyesindedir. Üstelik Sayın Küpeli'nin bahsettiği gibi kalifiye ya da tecrübeli işçiler için de ücretlerde kayda değer bir değişim görünmüyor. Zorunlu mesailer ve ek işlerle hayatta kalmaya çalışan işçiler fabrikalarda da çok ağır koşullarda çalışıyorlar. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin esamisinin okunmadığı fabrikalarda günde 12 saat çalışma vaka-i adiye haline gelmiş durumda. Daha iş görüşmeleri sırasında günde 12 saat çalışma dayatılıyor Eskişehirli işçilere. Çalışmaya başlayan işçilere fabrikalarda reva görülen ise mobbing, baskı, hakaret, kötü muamele… Servislerden, yemeklere, ücretlerin zamanında yatırılmamasından, zorunlu mesailere işçilerin sorunları dağ olmuş birikmiş durumda. Sanayicilere teşvikler, vergi afları ile neredeyse bir vergi cenneti sunulan ülkemizde işçiler için tablo aynı değil. Kademeli artışlarla daha maaşlarını almadan yüzde 27’lere yüze 35’lere kadar gelir vergisi vermek zorunda kalan işçiler özellikle yılın son aylarında asgari ücretin dahi altına düşen ücretlere mahkûm ediliyorlar. Dolaylı vergilerden bahsetmedik bile henüz… KDV, ÖTV işçiler için teşvik konusu olamıyor ne yazık ki! 28 binin üzerinde olduğu ifade edilen işsizler ordusu Eskişehirli işçiler için her an işinden edilebileceğinin tehdidi olarak kullanılıyor. Daha 14-15 yaşında çocuklar MESEM denen garabetle haftada bir gün okula gidip kalan günlerde sanayinin hizmetine sunuluyor. Bir haftada iki MESEM’li çocuk işçinin iş cinayetine kurban gitmesi ne münferit ne tesadüf. Sistemin emeğini satarak hayatta kalmaktan başka çaresi olmayanlara sunduğu tablo “ya kırk katır ya kırk satır” dedirtiyor. 
Çalıştıracak işçi bulamıyoruz diyen sanayiciler için çağrımız şudur ki; yoksulluk sınırının üzerinde ücretler veriniz! Ücretlerin yoksulluk sınırı kadar kısmının vergilerini üstlenip insan onuruna yaraşır çalışma koşulları sağlayınız! İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini layıkıyla yerine getirip, servislerde yemeklerde insani koşulları sağlayınız! Emeğini satmaktan başka çaresi olmayanların talebi insanca çalışma ve yaşama koşullarıdır, bunu sağlayın. 
Ve Eskişehirli işçi ve emekçiler; Emek Partisi olarak dayatılan tüm bu kötü koşullara rağmen bir de karşımıza geçip “siz de iş beğenmiyorsunuz” diyenlere karşı sizleri bir olmaya, kendi birliklerimizi kurmaya davet ediyoruz. Bizler örgütlenmedikçe, mücadele etmedikçe bu koşullar değişmeyecektir. Birleşelim, örgütlenelim, değiştirelim!"