KEMAL KILIÇDAROĞLU'NDAN TELEVİZYON PROGRAMINDA KURULTAY AÇIKLAMASI

KEMAL KILIÇDAROĞLU'NDAN TELEVİZYON PROGRAMINDA KURULTAY AÇIKLAMASI

 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından "değişim" çağrılarının yapıldığı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tele1’de "Gündem Özel" programında konuştu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında ortaya çıkan "değişim" taleplerine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "CHP, değişime en açık parti olmuştur. Bu durum sadece şu an için değil, tarih boyunca da böyle olmuştur. Biz, bütün değişimin ve dönüşümün önünü açacağız." şeklinde konuştu. 

Kılıçdaroğlu, Tele1’de Merdan Yanardağ, Evren Özalkuş ve Zeynel Lüle'nin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan bazı noktalar ise şunlar:

 

  • Değişime en açık parti CHP’dir. Şimdi için değil tarih boyunca böyleydi. Bütün değişimin önünü açacağız ve dönüşümün de önünü açacağız. Cumhuriyet Halk Partisi elbet değişecek. Tek kişiyle olmaz. Hukuki zeminde olur. Kurultay olur, adaylar çıkar. Kim eleştiriyorsa kimsenin sözünü kesmem çünkü eleştirinin bu parti için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Ancak bu parti disiplini çerçevesinde olur. Biz sosyal demokrat partisiyiz, biz ötekileştirilenin partisiyiz, biz halkta hiçbir ayrım yapmayan bir partiyiz. Biz vatansever bir partiyiz.

 

  • Gazeteciliğin etik kurallarını benden iyi bilirsiniz. Yeni Şafak diye bir gazete 3 milyon liradan fazla parayı Erdoğan harcadı. Allah aşkına siz benim için bu kadar parayı harcadınız mı? Yeni Şafak gazetecilik mi yapıyor, tetikçilik mi yapıyor? Gazetecilik yapmıyorsanız ahlaksızlık yapıyorsunuz? Açıklasınlar 3 milyon TL’yi nereden buldunuz? Mehmet Şimşek’e çağrı yaptım; Yeni Şafak o parayı nereden aldı, nerelere harcadılar? Facebook yayınladı, biz de oradan öğreniyoruz. ‘Dile getirmediniz’ diyorlar bir de… Bize destek verdiği söylenen TV kanalları neden bunları konuşmuyorlar? Montaj videolara dava açtık. Sanıyorlar ki biz oturuyoruz hiçbir şeye ses çıkarmıyoruz. Ee ne yapalım kardeşim bizim TV kanalımız yok çıkıp bunları bunları yaptık diyelim. Bizim en büyük hatamız iç tartışmaları kendi içimizde başlatmamızdır.

 

  • "Bu kadar kirli bir seçim kampanyası bizim Cumhuriyet tarihinde olmamıştır. Yani yalan, sahtekarlık üzerine bir kampanya hiç olmadı. Sahtekarlık yapan, montaj videolarına sığınan cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturamaz. Ben bunları söyledim. Öncelikle Saray’ın ahlaki meşruiyeti sorgulanması gerekir dedim. Medya bunu tartışmadı. Niye tartışılmıyor? Bunun ahlaki zeminde tartışılması gerekmiyor mu? Yasal olarak YSK kararıyla kazanmış olabilirler mi? Ama bu kazanmanın arkasında ahlak, adalet yoktur. Devletin valisi, jandarmasını, komutanını yanına alacaksınız; köy köy Erdoğan’ın bildirisini dağıtır mı ya? Hangi gerekçeyle bu tartışılmıyor mu? Eğer gazeteciler, toplum bunu tartışmıyorsa ahlaksızlığa prim verilmiş olur. Verilen de odur."