Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninde yaşanan siyanürlü çözelti kazasında işçilerin toprak altında kaldı. Maden ocağında çökme meydana gelirken, siyanürlü çözeltinin Fırat Nehri'ne karıştığı üzüntüyle öğrenildi. Kurtarma çalışmalarının hızla başlatılması ve işçilerin en kısa sürede kurtarılması umuluyor. Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği basın açıklaması ile yaşananlara ses yükseltti.
Açıklamayı Okuyan ESÇEVDER Başkanı Sadık Yurtman, "Erzincan / İliç / Çöpler Altın madenin de yaşanan siyanürlü pasa dağında çökme meydana geldiğini, işçilerin toprak altında kaldığını, siyanürlü çözeltinin Fırat nehrine karıştığını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Siyanürlü toprağın altında kalanların bir an önce kurtarılmasını umuyoruz. Aynı işletmede 21 Haziran 2022 yılında siyanür çözeltisi taşıyan boru patlamış ve 210 m3 siyanür çözeltisi toprağa karışmıştı. Daha sonra Eylül 2022 de tekrar üretim izni aldı. Çevre Aktivisti Sedat Cezayirlioğlu uluslar arası Ceza mahkemesi ( UCM ) ne başvurmuş idi. Ayrıca Türk Mimar Mühendisler Odaları Birliği ( TMMOB ) Biri 2. Kapasite arttırımı ile ikincisi ÇED gerekli değildir ile ilgili olarak 06 Aralık 2023 de 2 adet dava açılmıştı. Ayrıca Anayasa Mahkemesine işletilen Altın madeninin özel yaşamı ve sağlığı tehdit ettiği iddiası ile yapılan başvuruda yurttaşı haklı bularak ihlal ve yeniden yargılanması kararı vermiş idi." diyerek madenin geçmiş dönemde de tahribatlara sebep olduğunu hatırlattı.
Siyanürlü Altın madenlerinin ve havuzların Eskişehir için de büyük tehdit olduğunu söyleyen Yurtman, "Çöpler Altın maden işletmesi Anagold ve Çalık Holdingin ortaklarından olup, Anagoldun 7,2 milyon dolar vergi borcunun silindiği hafızalardadır. Son yıllarda Türkiye’nin hemen her yerinde olduğu gibi, Eskişehir’imiz de kar etmek dışında hiçbir amacı olmayan madencilik şirketlerinin hedefindedir. Bu şirketler, bitmek bilmez kar hırslarıyla milyonlarca insanımızın yaşam alanını, suyunu, toprağını, doğasını ve nihayet yaşamlarını hiçe saymaktadırlar. İliç’de olan bir kaza değil çevre ve yaşam katliamıdır. Kaymaz da yapılmaya çalışılan 3. Atık Barajında da aynı katliam er geç yaşanacaktır." şeklinde konuştu.
