Urfa OSB’de bulunan Özak Tekstil’de mobbinge, hakaretlere, tehditlere ve kölece çalışma koşullarına karşı yetkili sendika Öz İplik-İş'ten istifa ederek BİRTEK-SEN’de örgütlenmeye başlayan ve işten atmalar üzerine direnişe geçen işçilerin mücadelesi dokuzuncu gününde devam ediyor.
Yaptığı açıklamayla Özak Tekstil işçilerinin yalnız olmadığını belirten Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Örgütü, “Er ya da geç Özak işçisi kazanacak” dedi.
Açıklama, Özak Tekstil’in üretim yaptığı Levi’s mağazasının da içinde bulunduğu Espark Avm önünde yapıldı. “Levi’s uyuma, Özak işçilerinin sesini duy”, “Özak Tekstil işçileri yalnız değildir”, “Özak’ta kadın işçiler baskıya, mobbinge, tacize uğruyor”, “ Özak işçilerinin kazanımı tüm işçi sınıfının kazanımı olacaktır”, “Yaşasın Özak işçilerinin iş, ekmek, özgürlük mücadeleleri” dövizlerinin taşındığı açıklamada, basın metnini EMEP Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu okudu.
“Özak direnişi valilik, kolluk, patron işbirliğiyle abluka altında! Bir kere daha görüyoruz ki; Türkiye bir patron devletidir!” diyen Ceren Kökoğlu, Özak Tekstil işçilerinin bir haftadır önlerine çıkarılan tüm engellere rağmen mücadelelerini sürdürdüğünü hatırlatarak Özak direnişini selamladı.
“BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA, BİR KADIN İŞÇİNİN İŞTEN ATILMASI OLDU”
Tekstil Tekstil’in ihracat rekorları kırdığını, dünyanın en büyük markalarına üretim yaptığını söyleyen Kökoğlu, “Ancak bu üretimi işçilerin canı pahasına, fabrikayı adeta bir toplama kampına dönüştürerek, patronun kurallarıyla, özellikle kadın işçilere karşı şiddet, baskı, mobbing taciz uygulayarak gerçekleştiriyor. Günde 16-17 saate kadar çalışan işçilerin yemeklerinden kurtlar çıkarken işçilerin örgütlü oldukları Hak-İş’e bağlı Öz-İplik-İş Sendikası ise bu koşullara karşı çıkmak yerine bu baskıya ortak oluyordu. İşçiler, bu sebeple sendikalarını değiştirdiler. Öz-İplik-İş’ten, Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikasına (BİRTEK-SEN) geçtiler. Ancak sarı sendika Öz-İplik-İş de, fabrika patronları da işçilerin anayasal hakkı olan sendika değiştirme haklarını tanımadı. BİRTEK-SEN’den istifa etmeleri için baskı artarken, işçiler için bardağı taşıran son damla, sendika değişikliği nedeniyle bir kadın işçinin işten atılması oldu” dedi.
Sendikacı ve işçilerin valilik yasağıyla engellendiğini de söyleyen Kökoğlu, “Bu gözaltılar ve müdahaleler jandarmanın nasıl Özak patronunun sopası haline geldiğini göstermiş oldu” dedi.
“EMEK PARTİSİ OLARAK HER ZAMAN BU MÜCADELELERİN YANINDA OLACAĞIZ”
Özak Tekstil işçilerinin Urfa’da insan olma mücadelesi verdiğini belirten Kökoğlu şöyle devam etti: “Bu sesin duyulmasını istiyorlar. Bütün bu yaşananlar ülkede kölelik koşullarına karşı yan yana gelerek sesini duyurmak isteyen, işçilere de bir mesaj anlamı taşıyor; ‘Siz ne yaparsanız yapın patron devletin mülki amirlerini bir koltuğunun altına, kolluk güçlerini diğer koltuğunun altına alır, bizzat devletin kendisi olarak işçinin karşısına çıkar’ diyorlar. Biz de diyoruz ki; işçilerin hakları, insanlık haysiyetleri için kölelik şartları dışında yaşam koşullarını sağlamak için yürüttükleri tüm mücadeleler son derece meşrudur, hiçbir güç engel olamaz. Biz de Emek Partisi olarak her zaman bu mücadelelerin yanında olacağız. Emek ve demokrasi güçleri, sendikalar, tüm işçi ve emekçiler bilmelidir ki; Özak işçileri kendi iradeleriyle seçtikleri sendikayı kazanırlarsa o zaman insanca çalışma koşullarını da kazanacaklar.”
Emek Partisi olarak Özak işçilerinin sesini ülkenin dört bir tarafında ve sınırların ötesinde büyütmeye devam edeceklerini söyleyen Kökoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Biliyoruz ki; er ya da geç Özak işçisi kazanacak. Özak işçilerinin bir haftadır sürdürdüğü mücadele Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihine şimdiden yazılmıştır. Özak İşçisi yalnız değildir! Direne direne, birleşe birleşe kazanacağız.”