Anayasa Mahkemesi, 18 Ocak'taki toplantısında 7429 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da bulunan bazı düzenlemelerin iptaline hükmetmişti. İptal edilen düzenlemeler arasında, kamu görevlilerinin toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanabilmek için yüzde 2 barajını aşan sendikalara üye olma zorunluluğu da yer alıyordu. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının gerekçesinde, bu düzenlemenin maddi nedenlerle çalışanların yüzde 2'nin üzerinde üye sayısına sahip sendikalara yönelmelerine neden olabileceği belirtildi. Bu durumun "meşru" görülemeyeceği belirtilmişti.
Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu AYM'nin Kararının ardından Memur-Sen yönetiminden gelen tepkilere dair açıklamalarda bulundu. Durdu, Eğitim emekçilerinin sorunlarına ve acil taleplerine de değindi.
Durdu'nun açıklamasından öne çıkanlar ise şöyle,
"Yandaş ve hükümetin payandası olan sarı sendikalar, kamu emekçilerinin bugüne kadar gerçek sorunlarını tartışmadılar. %2 üzerinden sendikal konformizm ile sendikaların işlevini sadece torpil, adam kayırmaya indirgediler. Şimdi aylık 347 lirası gitti diye açıklamalar yapıyorlar. 1 kg kıyma parası bile değil. Yoksulluk sınırı 52 bin liraya dayandı. Yıllardır yetkilisiniz veya siyasal iktidarı açıktan desteklediniz. Kamu emekçilerinin alım gücünü düşürdünüz, itibarını zedelediniz, emekçileri üç kuruşa muhtaç ettiniz. Çocukların en az dörtte biri okullara aç gelirken 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemeği çok gördünüz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenleri ayrıştırıp, eşit işe eşit ücret ilkesini yok saydınız.
Yalanlarınız ile 7 toplu görüşme geçti. Neden Vergi dilimini %14 e sabitletmediniz? Enflasyon ezdi. Emekliler aç. Ne yaptınız? Maaşları yoksulluk sınırı üzerine çıkartmaya çalışmak yerine adınız tarihe 3.5 Ali diye geçmedi mi? Büyükşehirlerde yaşayan kamu emekçilerinin barınma ve ulaşım sorunu konusunda ne yaptınız?"
"Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.
Eğitim Sen olarak laik, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitim mücadelemizi ilk günkü gibi kararlılıkla sürdüreceğimizi ve tüm eğitim emekçilerinin özlük ve hukuki haklarını sonuna kadar koruyacağımızı kamu oyuna bir kez daha duyuruyoruz."
