ESKİŞEHİR’DE 1 MAYIS’IN GENEL GÖRÜNÜMÜ


​İnsanın içini ısıtan bir gün için söylenecekler;
Daha kortejlerin yürüyüşü başlayacakken açığa çıkan gerginlik kolayca aşıldı. İşçiler, devrimciler deneyimli, dirençli ve soğuk kanlıydı. Bu sayede asıl görüntü bu haliyle kalmadı. Önceki yıllardan farklı olarak TÜRK-İŞ’in, 1 Mayıs’ın tek bir alanda kutlanması çağrısına uyarak katılması meydanın işçi havasını daha belirgin kıldı.
Kortejler arasında bir bağlantısızlık hali görülse de uyumsuzluk yaşanmadı. Genel hava, yirmi yılını aşan AKP iktidarına karşı -ayrı gayrı da olsa- benzer bir öfke tonunun yaygınlaştığı şeklinde yorumlanabilir. 14 Mayıs seçimlerine yaklaşırken yürüyüş kollarında yer alan her emekçinin yüzünden öfkesi de özgüveni de bir arada rahatlıkla okunabiliyordu.
6 Şubat’ta yaşanan depremle birlikte ortalığa dökülen rezaletlerden sonra işçi ve emekçilerin öncü kitlesinde iktidardan kopuştaki hızlanma gözle kolayca görülür boyuttaydı. Zira bu boyut ana kitleyi de içine alarak genişlemeye devam ediyor. Bu durum elbette ki Eskişehir gibi binlerce deprem mağduruna kapılarını açmış bir kentin 1 Mayıs eylemine az veya çok yansıyacaktı.
​Tek adam rejimine karşı sol-sosyalist parti kitlelerinin talep ve sloganları ile DİSK ve hatta TÜRK-İŞ kitlelerinin talep ve sloganları 1980 sonrası hiçbir dönemde bu kadar benzeşmemişti. Burada tek adam / AKP iktidarının bunca yıldır yozlaşma, çürüme ve halk gerçekliğinden kopuş boyutu hesaplandığında mevcut durumun doğal ve meşru olduğu anlaşılabilir.
​Öncesi bir yana; özellikle son iki yıldır işçilerin, kamu emekçilerinin gelirindeki reel erime siyasal kopuşu işaret ediyor. Zira meydana inen emekçilerin ısrarcı talepleri ve yüzlerine yansıyan öfkesi iktidarın pek de hoşuna gitmeyecek düzeyde. TÜRK-İŞ’in bu seneki 1 Mayıs’ı “ayrı-gayrı” kutlamaması bu zorlamayla da açıklanabilir. Sendikaların mevcut durumda iktidar lehine yol tutma imkanları iyice daralmış ve anlaşılan daha da daralacaktır.
Tepebaşı Belediyesi temizlik işçilerinin müzik grubunun “mehter marşı” çıkışı yüzlerde bir şaşırma yaratsa da burada 1 Mayıs değerleri açısından epey bir yol alınması gerektiği gerçeğini gözlemledik. Bu basit veri anlaşılmaya değer. Geldiğimiz çağda halen “7 saatlik iş günü ve sendika” hakkının bir talep olduğunu da hesaplarsak bu gerçeği anlamanın daha değerli olduğunu söyleyebiliriz.
Bu yılki 1 Mayıs, 14 Mayıs seçimlerine de bağlanan bir özgünlük de taşımıştır.  Mevcut iktidarı işçi ve emekçilerin lehine değiştirecek iradenin bir bütün olarak meydanda olduğu gerçeği, sol-sosyalist bütün siyasal odakların görüp ona göre tutum alacağı açıklıktaydı. Bu gerçeği doğru okumanın zorunluluğu ve sorumluluğu ortadadır.
Sonuç olarak; Eskişehir 2023 1 Mayıs’ı ana hatlarıyla bir işçi eylemiydi. Noksanı, fazlasıyla…
1 Mayıs’ı yaratan ellere selam olsun.