EMEK PARTİSİ'NİN YEŞİL SOL PARTİ LİSTELERİNDEN ESKİŞEHİR 1. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI ALİ İHSAN GEZER İLE 1GÜN

Eskişehir'de Emek ve özgürlük ittifakı, Yeşil Sol Parti listelerinden girdiği seçimlerde çalışmalarını hummalı bir şekilde yürütüyor. 1. Sıra milletvekili adayı olan Ali İhsan Gezer, Emek Partisi'nin adayı. Kendisini gün boyunca takip ediyoruz. Gezer ile sabah 06:30'da fabrika işçilerinin servis beklediği Gültepe Cemevi mevkiinde buluşuyoruz.

Foroğraf: Eskişehir'in Sesi

Ali İhsan Gezer’e yine Emek Partili, Yeşil Sol Parti listelerinden milletvekili adayı Aleyna Ceren Kökoğlu da eşlik ediyor. Emek Partisi seçim bildirilerini dağıtacak 4-5 kişilik bir ekip buluştuktan sonra işe koyuluyor, işçilerle sohbet ediliyor, bildiriler dağıtılıyor, oy isteniyor. Gezer'in elindeki bildirilerde "Tek adam düzenine son, birlikte kazanacağız, emekçiler kazanacak!" yazıyor. Ali İhsan Gezer kendisinden bildiri alan herkesle konuşmaya özen gösteriyor. Bildiri verdiği bir kişiye, "İşçilerle patronlar aynı partiye oy vermemeli, patronlar kendi çıkarlarını koruyacaklara oy veriyor işçiler emekçiler de kendi çıkarları için birleşmeli." diyor. 

Foroğraf: Eskişehir'in Sesi

Bildirileri dağıtmayı bitirdikten sonra ekip Kanlıkavak Parkı'na geçiyor. Burada Emek Partisi'nin bir seçim standı var. Partililer kalabalık bir ekiple parka gelen vatandaşlara sesleniyor. Sabah dağıtılan bildirilerin dağıtımına burada devam ediliyor. Vatandaşın standa ilgisi yoğun. Gezer yine ufak sohbet fırsatlarını kaçırmıyor; "Eskişehir'de 1 vekil çıkaramazsak oylarımız boşa mı gidecek?"diyen bir vatandaşa Gezer’in cevabı," Bizler oylarımızı vermezsek tabii ki çıkmayacak, ancak hepimiz oy vereceğiz ki birlikte meclise böyle gideceğiz." diyerek veriyor. 

Foroğraf: Eskişehir'in Sesi

 Gezer hava kararana kadar stantta çalışıyor. Ardından davetli olduğu Eskişehir Muş Vartolular Kültür ve Dayanışma Derneği'ne geçiyoruz. Çamlıca Mahallesi'ndeki dernek salonunda kendini bekleyen mahalleliyle selamlaşıyor. Eskişehir 2. sıra milletvekili adayı Felek Aksoy ve 6. sıra vekil adayı Ceren Kökoğlu da burada. Gezer, Aksoy ve Kökoğlu sıra ile söz alıyor. Gezer; "Emek ve özgürlük İttifakı önümüzdeki dönem kilit bir noktada durmakta, AKP iktidarının ülkeyi getirdiği konum ortada. Bizler bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz" diyor.

 Foroğraf: Eskişehir'in Sesi

Giriş konuşmalarının ardından salondan yükselen sorulara cevaplar veriliyor. "Kemal Kılıçdaroğlu'na neden oy vermeliyiz?" diyen bir vatandaşa verilen cevap "Kürt, Türk bu topraklardaki bütün vatandaşların tek adam iktidarından ve başkanlık sisteminden kurtulmak gibi bir görevi var. Tek adamı göndermek için cumhurbaşkanlığında Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz. Fakat işimiz sadece oy vermekle de bitmiyor seçimlerden sonra da taleplerimiz etrafında mücadelemizi sürdürmeliyiz." oluyor. Gezer programın sonunda söz alıyor, "Ortak aklın ve taleplerin temsilcisi olmak istiyoruz. Meclise el kaldırıp indirmek için gitmeyeceğiz. Sizlerin taleplerini, sorunlarını tartışıp bunları meclise götüreceğiz birlikte mücadele edeceğiz..."

 Foroğraf: Eskişehir'in Sesi

Gezer'in gün için son durağı ise bir ev ziyareti. Sıcak bir şekilde karşılanıyoruz. Gündem seçimler. Gezer'in Yeşil Sol Parti listelerinden adaylığı konuşuluyor. Kürt sorunuyla alakalı gelen soruya Gezer, "Kürt sorununun çözümü için sınıf kardeşliği temelinde tam bir demokratik hak eşitliği içinde bir arada yaşamı kurabiliriz." diyor ve ekliyor, "Bugün işçilerin emekçilerin üzerine milliyetçi propagandalar estiriliyor. Mülteci sorunu da aynı yerden kışkırtılıyor, işçilerin ve emekçilerin çıkarı ortak mücadelede, savaşta değil barışta..."

Foroğraf: Eskişehir'in Sesi

Ev ziyaretinin ardından programımız tamamlanıyor. Ardından Gezer ile röportajımızı gerçekleştiriyoruz

Ali İhsan Gezer kimdir, neden Emek Partisi'nin milletvekili adayı oldunuz? 

1953 Afyon Emirdağ doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Emirdağ'da tamamladım. Jandarma Astsubay Okulu'ndan 1971 yılında mezun oldum. 6 Yıl astsubay olarak görev yaptım. Bu görev süresi içinde devrimci düşüncelerle tanıştım. Bu düşüncelerimden dolayı ordudan atıldım. Devrimci faaliyetlerim sebebiyle de yaklaşık 10,5 yıllık bir cezaevi hayatım oldu. Serbest kaldıktan sonra özel bir şirkette işçi olarak çalıştım. Emek Partisi'nin kuruluş faaliyetlerine katıldım. Devrimci mücadeleye Emek Partisi üyesi olarak devam etmekteyim. 2000 Yılında SSK emeklisi oldum. Öz yaşamımı anlattığım "Uygunsuz Adım" isimli bir romanım bulunmakta. Yazarlık çalışmalarım hala devam etmekte. Evliyim 1 çocuk babasıyım, 2 de torunum var. Uzun yıllardır devrimci mücadelenin bir parçasıyım. Partimin çeşitli kademelerinde sorumluluklar alarak mücadeleye katkı sunmaya çalıştım. Aday olsam da olmasam da bu seçim sürecinde işçileri, emekçileri aydınlatmak, bilinç dönüşümü için çabalamak için bir çalışmanın içinde olacaktım. İşçi sınıfının ikitidar mücadelesini bir adım daha ileri taşımak için partimden gelen teklifi onur duyarak kabul ettim.

Emek Partisi'nin 14 Mayıs seçimleri için vatandaşa söylediği söz nedir?
 21 yıllık AKP iktidarı bize gösteriyor ki; AKP'nin işçilere emekçilere gençlere ve kadınlara vaat edecek hiç bir şey kalmadı. İşçilere vaat ettiği şey daha fazla sömürü, daha fazla baskı, daha fazla yoksulluk. Gençliğe vaat ettiği şey ise gelecek kaygısı, işsizlik, ve bilim dışılık. Erdoğan ve aveneleri, hiç durmadan devletin ne kadar güçlü olduğunu, millet için ne kadar çalıştığını anlatıp dursa da 6 Şubatta yaşadığımız depremler başta olmak üzere yaşanan her doğa olayının felakete dönüşmesi, bizlere gösterdi ki; İHA'lar, SİHA'lar, TOGG'lar bir insanın canını kurtaramadı. Bu Goebbels'çi* propagandalar, halkın bir kısmını etkilese de, güneş balçıkla sıvanacak, gerçek lafla karartılacak gibi değil. Biz Emek Partisi olarak bu noktada başta işçi sınıfı olmak üzere ezilen halkları gençleri ve kadınları işine ekmeğine geleceğine sahip çıkmaya ve örgütlenmeye çağırıyoruz. Gençlerin işçilerin kadınların kısacası sömürüden ve baskıdan payını alan herkesin siyaseten güçlülüğü örgütlü olmaktan geçiyor. Seçim dönemlerini zaten normalde sürdürdüğümüz örgütlenme mücadelesinin bir parçası olarak görüyoruz. Bu seçim döneminin bazı özgünlükleri olsa da bizim açımızdan başarı seçim döneminde kaç işçi-emekçi ile buluştuğumuz, kaç evde partimizin görüşlerini tartışma fırsatı yarattığımız, kadın ve gençlik kesimleri içerisinde siyaseten kaç kişiye temas ettiğimizdir. Tüm bunlarla beraber Yeşil Sol Parti'nin sandıkta ne kadar oy alacağı da ve bizim buraya sunacağımız katkı da son derece önemli. 14 Mayısta parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Tek adam tek parti iktidarı, tüm halka baskı ve korku ortamını empoze etti. En ufak bir hak arama eylemine bile polisin copuyla, gazıyla, zehirli suyuyla müdahale ettiler. İnsanlar tweet atmaktan, fikirlerini ifade etmekten çekinir hale geldi. İşçi sınıfının grevleri yasaklandı. Sendikal hak ve özgürlükler her geçen gün geriye gidiyor. Kadınların yaşama ve çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor. Gençliğin gelecek kaygısı büyüyor. İşsizlik ve yoksulluk insanları canından bezdiriyor. Bu tablonun oluşmasında Erdoğan baş sorumludur. Bu nedenle bu seçimleri Erdoğan'ın kaybetmesi, tek adamın yenilmesi gerekiyor. Partimiz bunu şu sloganla ifade ediyor,"Tek adam düzenine son ver, Yeşil Sol Parti'ye oy ver". Mevcut koşullar ve gelecek açısından işçiler, emekçiler için tek çıkış yolu; ekonomik ve politik hakları elde etmek için birleşmek ve mücadele etmektir bu aynı zamanda ülkeyi sürüklendiği yıkımdan kurtaracak ve sorunların çözümü için somut adımların atılmasını sağlayacak tek çıkış yoludur. Seçimler de bu sürecin bir parçasıdır. Bu gerçeğin bilincinde olan partimiz, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın ortaya çıkmasından bu yana bu iki burjuva seçeneğe karşı Cumhur İttifakı'nı yıkacak, Millet İttifakı karşısında sömürülen ve ezilen halk kitlelerinin haklarını kararlılıkla savunacak 3. bir seçeneği, gerçek bir halk ittifakı seçeneğini oluşturmaya çalıştı. Halkın en acil taleplerini elde etmek için Emek ve Özgürlük İttifakı oluşturuldu. Biz Emek Partisi'ne göre İşçi sınıfı ve halkın tam egemen olduğu yeni bir düzenin el birliğiyle kurma mücadelesini daha güçlü sürdürebilmek için, faşist bir rejimi inşa etmek isteyen Erdoğan ve arkasındaki sermaye güçleri kesin biçimde yenilgiye uğratılmalı, tek adam yönetimine son verilmeli. 14 Mayıs parlamento seçimlerinde halkımızı iki burjuva kutba mahkum hale getirmeye çalışanlara boyun eğmemeliyiz. Bu iki seçeneğe karşı oluşturulan Emek ve Özgürlük ittifakının gelişmesi ve Meclis'te güçlü bir biçimde temsil edilmesi, işçilerin ve emekçilerin yürüttüğü mücadelenin daha güçlü bir dayanağa sahip olması için, Emek Partisi'nin sosyalist adaylarının da listelerinde yer aldığı Yeşil Sol Partiye oy vermeliyiz.

Emek Partisi Eskişehirlilere neler söylüyor?
Eskişehirlilerin doğamızın talanından altyapıya, eğitimden üretici köylülerin ekonomik sıkıntılarına kadar belki de onlarca sorunu var. Bu sorunlar teker teker kendi başına çözüme kavuşacak sorunlar değil. Tek adam rejiminin ve kapitalist sistemin Eskişehir'de bir yansıması. Biz vaat siyasetini reddeden bir siyasi anlayışa sahibiz. Bu şu anlama da geliyor, bir siyasi figür gelsin bizi kurtarsın bekleyişine son vermek gerekiyor. Bu baskı ve sömürü düzeninden kurtulmak isteyen işçiler ve emekçiler kendi talepleri doğrultusunda yan yana gelmeli örgütlenmeli ve siyaset yapmalı.
Yaşanan depremin ardından sol-sosyalist partilerin yürüttüğü çalışmalar da vatandaşın nezdinde önemli yer tuttu, sizler nasıl çalışmalar yapıyorsunuz, Eskişehir'deki 37.000 depremzede ile alakalı çalışmalarınız neler? Depremzedelerin taleplerini ve ihtiyaçlarını siyasi çalışmanızın nasıl bir parçası olarak görüyorsunuz?
6 Şubat’tan sonra gördük ki; siyasi iktidar tarafından deprem kuşağında yer alan bir ülke olan Türkiye'de depreme dayanıklı konut, sosyal yaşam ve çalışma alanlarının inşası ve olası depremlerin en az kayıp ve yıkımla atlatılması için gerekli olan tedbirlerin alınması konularında asgari düzeyde bile bir hazırlık yapılmamıştı. Alt ve üst yapıda depreme dirençli kentler kurma yerine en yüksek karı ve rantı gerçekleştirme temel alındı. Yıllarca toplanan deprem vergileri yol, köprü yapımlarında kullanıldı. Doğal afetlerin en az ölüm ve yıkımla atlatılması için oluşturulmuş kurumlar bile Cumhur ittifakı ve tek adam etrafında örgütlenmiş bir çıkar ağı ve yandaş sermayeler tarafından büyük vurgunlar ve karlar elde edilmesi için ya özelleştirildi ya tamamen tavsiye edildi. Bunu ormanlarımızda yaşanan yangın felaketinde Türk Hava Kurumu’nun yangın filosunun çürümeye terk edildiği, yangınları söndürmenin yandaş şirketlere ihale edildiği örneğinde de yaşamıştık. Deprem sonrasında Kızılay’ın çadır dahi satan bir ticarethaneye dönmesi de bunun en son ve en çarpıcı örneği oldu. Tüm bunlar yaşanan büyük deprem felaketi sonrasında deprem bölgesindeki yurttaşlarımızın günlerce neden yalnız bırakıldığının cevabını veriyor bize. Devletin yalnız bıraktığı yurttaşlarımızın yanında en başından beri ve hala devam eden halkın büyük dayanışması oldu. Bizler de depremi öğrendikten hemen sonra üyelerimize ve taraftarlarımıza deprem bölgesiyle dayanışma çağrısında bulunduk. Bu dayanışma çağrısını işyerlerine ve fabrikalara yayma konusunda gayret ettik. Bunun yanı sıra bazı parti üyelerimizi deprem bölgesinde dayanışmayı ulaştırmak ve yaraları sarmak için görevlendirdik. Topladığımız dayanışma kolilerini depremzedelere ulaştırdık. Eskişehir'e gelen depremzedelerle de şehrimizin Emek ve Demokrasi Platformu vasıtasıyla dayanışma çalışmalarımız oldu. Bizim başta şehrimize gelen depremzedelere olmak üzere tüm halkımıza çağrımız şudur; yaşamak için örgütlenelim. Bu haramiler saltanatını yıkalım. 
Eskişehirliler Ali İhsan Gezer'e ve Emek Partisi'ne neden oy vermeli?
Konuştuğumuz tüm sorunların temel kaynağı bizim için bugün yaşadığımız patronlar düzeninin bir sonucudur. Bugün egemen ve iktidar olan onlardır. Bu sorunların gerçek anlamda çözülebilmesi için işçilerin ve emekçilerin iktidarını kurmaktan başka bir yol yoktur. Bu yol da sosyalizmdir. Bizler Yeşil Sol parti listelerinden emeğin adayları olarak seçime girdik. İşçilerin, emekçilerin kendi adaylarına oy vermeleri bugün için atılacak bir adımdır. Bugün işçilerin ve emekçilerin mecliste güçlü bir dayanağa ihtiyacı olduğu apaçıktır. Bu sebeple partimiz emekçileri kendi adaylarını desteklemeye çağırıyor.